Son Dakika Haberler

Susuzluk Kapıda Mı? – Hülya Kahveci Karabulut

Susuzluk Kapıda Mı? – Hülya Kahveci Karabulut
Okunma : 280 views Yorum Yap

2020 senesi pandemi ve pandeminin yarattığı ekonomik sıkıntılarla kendini 2021’e devretmişken, ülkemizde yaşanan deprem  akıllarımıza “Acaba sırada hangi felaket var?” sorusunu getirdi. Kış ayını daha yeni yeni hissetmeye başladığımız, yağışların da görece olarak daha az olduğu bu sene, bizlere kuraklığın ve su kıtlığının kapımızda olduğunu söylüyor.

 

Ülkece ve tabii ki dünyaca pandeminin yaşattığı maddi ve manevi kriz hiçbir uyarı vermeden hayatımıza girdi. Hem hükümet hem bireyler olarak bu habersiz krizde elimizden geldiği şekilde krizi atlatmaya çalışıyoruz. Peki ya doğa şimdiden alarmını çalarken, kuraklık ve su kıtlığı için uyarı verirken, hükümet bu sefer önlemini alabilecek mi? Hükümet, mevcut su kaynaklarını koruma adına herhangi bir adım atmış durumda mı? Su stoğumuz bulunmakta mı?

 

Hatırlarsanız 2020 senesinde “KKTC Su Temin Projesi”nde Anamur yakınlarında 250 metre derinlikteki boruların patlaması ve onarım çalışmaları sürdüğü için Türkiye’den KKTC’ye su sağlanamamıştı ve ülkemizde yaz ayı boyunca su sıkıntısı çekilmişti. Şimdi sorulması gereken soru ise öngörülen kuraklık için KKTC’nin su planı nedir?

 

Geride bıraktığımız 2020’nin son aylarında Türkiye’de yağış oranları neredeyse her ay ortalamanın altında kaldı. Yağış oranlarındaki düşüş baraj seviyelerini de etkiledi. Türkiye’de son haftalarda görülen etkili kar yağışı baraj seviyelerini artırdı ancak NASA’nın açıklamasına göre Türkiye’deki kuraklık sorunu şimdiden ciddi bir seviyeye ulaştı. NASA tarafından paylaşılan bilgilere göre Türkiye’nin büyük bir bölümünde yer altı suları ortalama seviyenin altına indi.

 

Türkiye’de Edirne, İstanbul ve diğer çeşitli illerde barajlardaki su yetersizliği hakkında her gün ayrı bir uyarıcı haber çıkarken ve yaşanabilecek olan kuraklığın uyarı zilleri şimdiden başlamışken, KKTC hükümeti yaz aylarındaki su problemini öngörerek herhangi bir plan oluşturacak mı?

 

Hükümet, kuraklığı öngörüp su tasarrufu kampanyası gibi (İstanbul Büyükşehir Belediye’sinin uyguladığı ve kısa sürede olumlu dönüş aldığı kampanya örnek verilebilir.) etkinliklerle halkı daha az su kullanmaya teşvik edebilir. Günlük  alışkanlıklarımızı ne derece israfsız hale getirebilirsek, ileride yaşayabileceğimiz sorunlara o derecede set çekebilir ya da yaşanan sorunların daha kısa süreli atlatılmasına yardımcı olabiliriz:

 

  • Meyve ve sebzeler sürekli akan suyun altında değil, kaptaki bir su içinde yıkanabilir. Bu su, çiçek sulama vb. işlemler için de kullanılabilir.
  •   Bulaşık ve çamaşırlar elde yıkama yerine makinede yıkanabilir. Makine tercihlerinde ise A+ kategorisinde tasarruf sağlayan makineler tercih edilebilir.
  • Araç yıkamalarında, suyu sürekli akıtmak yerine, geri dönüşümü olan otomatik yıkama makineleri tercih edilebilir.
  • Diş fırçalama ve tıraş olma sırasında, sular boşa akıtılmamalıdır.
  • Kurutucu makinesi kullanıyorsanız, makinenin depoladığı suyu mop kovasına boşaltabilir ve yer silmede kullanılan sudan tasarruf edebilirsiniz.
  • Bahçe sulamalarında, özellikle yaz aylarında buharlaşmanın etkisini azaltmak için sabahın erken saatleri ya da akşamın geç saatleri tercih edilebilir.
  • Dahili tesisatlarda su kaçaklarının olup olmadığı mutlaka kontrol edilmelidir.
  • Musluk bataryaları ile duş başlıkları, tazyikli su akmasını sağlayan ürünler ile değiştirilebilir.
  • Bulaşık ve çamaşırlar, makineler dolduğu zamanlarda yıkanmalı ve ekonomik modlar tercih edilmelidir.
  • Sifonlar, gerektiği kadar çekilmeli, küçük rezervuarı olan ürünler tercih edilmelidir. Şayet bu da mümkün değilse, rezervuarlar içerisine 1 litrelik şişe konulabilir, her sifon çekiminde 1 litre su tasarrufu sağlanabilir.
  • Yüzme havuzunuzu örtün. Buharlaşmayı önlemek amacıyla yüzme havuzunuzu örtebilirsiniz.
  • Araç yolunu veya kaldırımları hortumla yıkamayın. Kuru maddeleri yok etmek için tırmık veya süpürge kullanın ve gerisini yağmura bırakın. Hortum kullanmanız suyu boşa harcamanıza neden olur.

 

Pandeminin de etkisiyle bir ada ülkesi olarak ekonomik olarak kaynaklarımız kısıtlı iken ve de küresel ısınma sebebiyle Şubat ayında Mayıs ayını yaşarken doğanın yapmış olduğu uyarılara kulak vermemiz gerekiyor. Manşetlerde “Susuz Kaldık” yerine “Su Projesi Kıtlığı Önledi” denilmesi ümidiyle.

 

 

Hülya Kahveci Karabulut