Cumhuriyet Meclisi, Covid-19 Salgınının Yarattığı Koşullar ve Ekonomik Durum” gündemiyle toplandı.
Cumhuriyet Meclisi Başkanı Teberrükken Uluçay’ın çağrısıyla toplandı.
Bakanlardan ilk sözü İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars aldı. Baybars, cezaevi konusundaki açıklamalara cevap verdi. Şu an kapalı ve açık görüş olmadığını, mahkumların aileleri ile telefondan görüntülü görüşmesi üzerinde çalıştıklarını söyleyen Baybars, kapalı ve açık görüşün Sağlık Bakanlığı’nın önerileri kapsamında başlatılacağını dile getirdi.
Baybars, kıyafet alımlarını durduklarını ancak şimdi yaz geldiği için kıyafet alımlarının hijyen kurallarına uygun yapılacağını belirtti. 1982’de yapılan cezaevinin kapasitesinin ek binalarla 480’e yükseltildiğini, şu an cezaevinde 500 mahkum olduğunu belirten Baybars, kapasite konusundaki rakamların sürekli yanlış ifade edildiğini söyledi. Cezaevinde sıcak su da olduğunu söyleyen Baybars, cezaevinde sağlıkla ilgili problem olmadığını kaydederek, 50 kişinin de bir tuvalet kullanmadığını, her koğuşta 4 tuvalet olduğunu belirtti.
Şartlı tahliyenin af olmadığını da belirten Baybars, “Düzenleme, başvuru süresinin azaltması ile ilgili. Bizlerin kurula müdahale etmesi söz konusu olamaz. Hükümet olarak af yasası yapma gibi bir düşüncemiz yok” dedi. Mahkumların TC’ye iade konusuna da değinen Baybars, “TC’de yargılama yapılmadığı için iade alınmıyor” şeklinde konuştu.
CTP Milletvekili Erkut Şahali, rakamlara ve verilere dayanarak değerlendirmeler ve konuşmalar yapmak gerektiğini belirterek, maliye konusundaki rakamlara ve bakanlığın seyir defterine ulaşmada zorluk çektiklerini söyledi.
Şahali, salgın başladıktan sonra ayrılan 30 milyon TL’lik kaynağın sadece 3’te birinin harcandığına işaret ederek, esas harcamanın henüz yapılmadığını kaydetti.
Sıcak paranın piyasaya akmamasından dolayı piyasada büyük bir daralmanın sözkonusu olduğunu belirten Şahali, hükümetin bu konuda üstüne düşeni yapması gerektiğini söyledi. Şahali, inşaat sektörünün, gereken adımlar atılarak, can simidi haline getirilebileceğini ancak kalıcı çevre sorunları yaratmamaya da özen göstermek gerektiğini belirtti.
Erkut Şahali, kriz ortamı fırsat bilinerek, ekonominin düzelmesi için kalıcı ve yapıcı değişiklerin yapılabileceğini kaydetti.
Şahali, Kıb-Tek’in AKSA’ya olan borçlarına da değinerek, derhal ve hemen bu borcun ödenmesi gerektiğini, bu yapılmıyorsa ortada çok ciddi bir suistimal olduğunu savundu.
Dünyadaki akaryakıt fiyatlarındaki yüzde 40’lık gerilemeye de değinen Şahali, hükümetin bu konuda ne yaptığını sordu.
Şahali, Türkiye’nin verdiği para konusunda, anlaşmalarda yer almayan kaynak aktarımından söz edildiğini ileri sürerek, bu konuda sansasyonel açıklamalardan kaçınmak gerektiğini belirtti.
TDP Milletvekili Zeki Çeler de konuşmasında, hükümetin çalışmalarının, geçmişteki günü kurtarmaya yönelik icraatlardan doğan boşlukların kapanmasından öte bir şey olmadığını belirtti.
Çeler, sigorta gelirleri toparlanamazsa ödemelerin yapılamayacağına işaret ederek, Türkiye’den gelmesi beklenen kaynağın gelmemesi halinde ne yapılacağını konuşmak gerektiğini kaydetti.
Salgınla birlikte alevlenen kamu-özel tartışmalarına da değinerek, özelde istihdama talep olmamasının mevcut yasaların uygulanamamasından kaynaklandığını kaydeden Çeler, yerel istihdamın teşvik edileceği yasal düzenlemeler ve uygulamaların şart olduğunu söyledi.
Çeler, bin 500 TL’lik maaş desteği uygulamasının adil olmadığını belirterek, destek belirlenirken insanların medeni durumlarına, çocuk sahibi olup olmadığına ve maaşına bakmak gerektiğine işaret etti. Hakkı olmadan başvuranlar bulunduğuna dikkat çeken Çeler, hem başvuranları, hem de ödeyenlerin duyurulması gerektiğini kaydetti.
Zeki Çeler, konuşmasının sonunda muhalefetin önerilerinin dikkate alınmadığı eleştirisini yineleyerek, ılımlı muhalefetlerine son vereceklerini belirtti.
Siyasi parti başkanlarının ardından ilk sözü DP Milletvekili Serdar Denktaş aldı. Serdar Denktaş, devleti korumanın birinci yolunun devlet içindeki her canlıyı korumaktan geçtiğine işaret ederek, Maliye’nin korunmasını hedef alarak bu korumanın yapılamayacağını savundu.
Yapılması gereken ilk şeyin, Cumhurbaşkanı ile hükümet ilişkisini, sonrasında da yerel yönetimlerle ilişkileri düzenlemek gerektiğini belirten Denktaş, hayat pahalılığının aşağıya çekmek için herhangi bir adım atılmamasını da eleştirdi. Denktaş, açılımdan bahsedildiğini ancak mevcut gelirler geçmiş mükellefiyetlerin karşılanmasının mümkün olmadığını söyledi.
İşten durdurmaların yasaklanmasının doğru olmadığını ifade eden Denktaş, bu yaklaşımın doğru bir sonuç yaratmayacağını kaydetti.
Denktaş, belediyelere verilen desteğe de son verilerek, hizmetlerin devamının sağlanmasına ve halkın biriken mükellefiyetlerinin zora girmesine sebep olunacağını söyledi.
Sıkıntıların nasıl aşılacağının gerçekçi şekilde değerlendirilmesini isteyen Denktaş, açılım için adım atıldığı anda salgının kontrol altında tutulması için gereken tedbirlerin ihmal edilmemesinin önemine işaret etti.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)